Adi Ortaklık, Joint Venture, Konsorsiyum
Adi şirket veya diğer bilinen adıyla adi ortaklık, iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin; sermayelerini, mallarını, ticari itibarlarını, taşınır ve taşınmaz mallarını, paralarını, emeklerini aynı ortak amaç için birleştirmelerine denmektedir. Adi şirket-ortaklıklar Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olup Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi değildir. Türk Ticaret Kanunu’na tabi olmamaları sebebiyle adi ortaklıklar; herhangi bir şekilde sözlü-yazılı bir şekilde adi ortaklık sözleşmesi kurulabilmektedir. İki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi ile adi şirket kurulmasından dolayı adi şirket ortaklarının ayrılıp adi ortaklığın tek ortağa düşmesi halinde adi ortaklık sona erecektir.
Adi şirketler, adi şirkete yeni bir ortak almak istediği takdirde şirket ortaklarınun hepsinin rızası gerekmektedir, ancak ortaklarından birinin tek taraflı olarak ortaklık dışı üçüncü bir kişi ortaklıktaki payına dahil etmesi veyahut payını ona devretmesi halinde üçüncü kişi ortak sıfatını kazanamamaktadır. Adi ortaklıktan ayrılma ise çeşitli şekillerde gerçekleşebilmektedir. Genellikle adi ortaklıktan çıkma; ortaklardan birinin ortaklıktan çıkma yönünde fesih bildiriminde bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiye halinde ise tasfiyedeki payının icra yoluyla paraya çevrilmesi, ortağın ölmesi veyahut diğer adi şirket ortakların yazılı bir bildirimle ortaklardan birini çıkarması şeklinde gerçekleşmektedir.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmamaları sebebiyle adi ortaklıkların sorumluluğu diğer ticaret şirketlerine göre farklılık göstermektedir. Adi ortaklıkların/şirketlerin tacir sayılmamaları ve Ticaret Siciline kaydolma zorunluluklarının bulunmamasından ve bunun neticesinde ticaret unvanı bulunmamasından dolayı adi ortaklıkların/şirketlerin iflası istenememekte ve adi ortaklığa/şirkete karşı dava açılamamaktadır.
Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmasa da adi şirket ortakları; kurmuş oldukları adi şirketi, Türk Ticaret Kanununda belirtilmiş olan sermaye veya şahıs şirketine dönüştürmek istemektedir. Eski Ticaret Kanunumuzda adi ortaklığın limited şirketine dönüştürülmesi, anonim şirkete dönüştürülmesi kısaca genel olarak ticaret şirketine dönüştürülmesi mümkün değilken yeni Türk Ticaret Kanunumuzla birlikte artık adi şirketler ‘ticari işletme’ sıfatı taşıdığı takdirde anonim şirket, limited şirket, paylı komandit şirket, adi komandit şirket tarafından devralındığı takdirde devralmış olan şirketle birleşecek ve tür değiştirmiş olacaktır.
Ayrı bir tüzel kişiliği bulunmayan adi şirketlerin, Türk Ticaret Kanununa tabi olan şirketlerden en büyük farklılığı adi ortakların/şirketlerin sorumluluğu ve adi şirket borçları konusunda ortakların sorumluluğu açısındandır. Diğer şirketlerden farklı olarak adi şirketlerin, şirket olarak borçlardan sorumluluğu bulunmamaktadır; buna karşın adi şirketin ortakları, adi şirketin borçlarından dolayı kendi malvarlıkları ile sınırsız ve müteselsilen sorumlu bulunmaktadır.
Ticaret şirketi olmaması ve tüzel kişiliği olmaması sebebiyle adi ortaklıkta vergilendirme diğer ticaret şirketlerinden farklılık göstermektedir, Türk Ticaret Kanununa tabi olmamaları nedeniyle ortaklıkların/şirketlerin vergilendirmesi ve vergi mükellefi olmaları mümkün değildir; yalnızca adi ortaklığın ortakları vergi mükellefi olmakta ve vergi işlemleri her ortak için ayrıca yapılmaktadır, adi ortaklıkların ortaklık olarak vergi mükellefeiyeti bulunmamaktadır. Temsile yetkili olmayan adi şirket ortağı herhangi bir vergi uzlaşmasına katıldığı takdirde bu uzlaşma yalnızca katılan ortağı bağlamakta ve diğer ortakları herhangi bir yükümlülük altına sokmamaktadır.
Türk Ticaret Kanununda sayılan şirketlerin dışında kalan ve Türk Ticaret Kanunda tanımlanmayan adi ortaklıklar, Türk Borçlar Kanununca ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Herhangi bir şekilde sözlü veya yazılı kurulabilen adi ortaklıklar, ticaret şirketlerine nazaran daha az karışık olmasından dolayı günümüz ticaret hayatında sıkça görülmektedir.
Ticari hayatta sıkça karşılaşılan, joint venture olarak bilinen ortak girişim durumu da Türk Ticaret Kanununda tanımlanmayan ve yine adi şirketler gibi kurulabilen bir sözleşmesel durumdur. Bu nedenle aynı adi şirketler gibi joint venture da Türk Borçlar Kanunu’na tabidir. Aynı şekilde yine ticari hayatta sıkça karşılaşılan ve konsorsiyum olarak bilinen şirketler birliği durumu da iki ayrı şirketin birleşerek adi şirket kurmasına denmektedir, joint venture gibi konsorsiyum da Türk Ticaret Kanununda tanımlanmımıştır. Aslında adi ortaklık olarak geçen ve yalnızca içeriksel farklılıklar bulundurması nedeniyle joint venture ve konsorsiyum bu nedenleda hukuksal olarak Türk Borçlar Kanunu uyarınca adi ortaklık hükümlerine tabidir.
Kula Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize ticari hayatta sıkça karşılaşılan adi şirket-ortaklık, joint venture ve konsorsiyum sözleşmelerinin hazırlanmasında, sonlandırılmasında, şirketin tasfiyesinde ve taraflar arasında yaşanan veya yaşanabilecek sorunların hukuki, adli veya barışçıl yöntemlerle çözülmesi konusunda profesyonel hizmet vermekteyiz. Görüş ve önerilerinizi paylaşmak için [email protected] adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.